Adana, Akdeniz’in incisi olarak bilinen ve tarihi M.Ö. 6000’lere dayanan bir şehir olarak dikkat çekiyor. Coğrafi konumu, iklimi ve tarih boyunca ev sahipliği yaptığı medeniyetlerle Adana, hem kültürel hem de doğal zenginlikleriyle öne çıkıyor.
Adana'nın güzellikleri nelerdir?
Adana, Toros Dağları’nın güneyinde, Çukurova’nın verimli topraklarında kurulmuş olup, Seyhan Nehri boyunca uzanır. Akdeniz’e yaklaşık 160 kilometrelik bir kıyı şeridi bulunan şehir, Avrupa’yı Asya’ya bağlayan önemli kara ve demiryolu ağlarının üzerindedir. Gülek Boğazı, bu yolların Toroslar’dan geçen stratejik noktasıdır. İlin yüzde 49’u dağlık, yüzde 27’si ovalık ve yüzde 23’ü yaylalardan oluşur. Seyhan ve Ceyhan nehirleri, bu topraklara hayat verirken, çevresindeki baraj gölleri ve kuş cennetleri, Adana’nın doğa harikalarını oluşturur.
Adana’da Akdeniz iklimi hakimdir; yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama yağış miktarı 625 mm olup, yağışların büyük kısmı kış aylarında görülür. Ocak en soğuk (ortalama 9 derece), ağustos ise en sıcak (ortalama 28 derece) aydır.
Doğal güzellikleri ve bitki örtüsü
Adana’nın bitki örtüsü, alçak kesimlerde maki türlerinden oluşurken, yükselti arttıkça çam, sedir ve ardıç gibi ağaçlarla kaplanır. Toros Dağları’nın zirvesinde ise alp tipi çayırlar doğal bir halı gibi uzanır. Çukurova bölgesinde, bahar aylarında sümbül ve nergis gibi çiçekler doğaya renk katar.
Adana neden önemlidir?
Adana’nın tarihi, Hititlerden Osmanlı’ya kadar birçok medeniyetin izlerini taşır. Şehir adını, Yunan mitolojisine göre gök tanrısı Uranüs’ün oğlu Adanus’tan alır. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi büyük uygarlıkların merkezi olan Adana, Kurtuluş Savaşı sırasında da önemli bir rol üstlenmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın ilk işaretini verdiği şehir olarak, 5 Ocak 1922’de Fransız işgalinden kurtulmuştur.