TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Millî Savunma Bakanlığı 2025 yılı bütçesi görüşmelerine teğmenlerin ihraç talebiyle disipline sev edilmesi gündem oldu. CHP'li milletvekilleri, komisyonda oturdukları masalara "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" dövizleri koyarak Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'i protesto etti. 

Çakırözer: Atatürk’e bağlılık ifade etmek suç değildir

Görüşmelerde söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, teğmenlerin ordudan ihraç edilmek istenmesinin vicdanları derinden etkilediğini belirterek, şunları söyledi:

“Mustafa Kemal'in askerleriyiz’  dediler diye Ebru Teğmen ve diğer başarılı teğmenlerimizin ordudan ihraç edilmek istenmesi, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin moral motivasyonuna katkı sağlamamış, tam tersine hasar vermiştir. 86 milyonu üzmüş, vicdanları yaralamıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'e ve Cumhuriyetimize bağlılık ifade etmek suç değildir ve olmamalıdır. Bu teğmenlerin her şeyden çok sevdikleri askerlik mesleğiyle ilişiklerinin kesilmemesini milletimizin talebi olarak bir kez daha talep ediyoruz.”

"Savunma sanayi işçilerinin hakkını verin"

Eskişehir’deki 1. Hava İkmal Fabrikası’nda çalışan Harb-İş üyesi işçiler ile Türkiye’nin diğer şehirlerindeki askeri fabrikalarda çalışan emekçilerinin seyyanen zam ile mesleki ve özlük haklarının iyileştirilmesi için gerçekleştirdikleri eylemleri de Bakan Güler’in gündemine getiren Çakırözer, savunma sanayi emekçilerinin haklarının verilmesini istedi.

Askeri fabrikalarda, tesislerde işçilerin milyarlık uçakların, tankların çalışmasını ve yerli füze sisteminin entegrasyonunu sağladıklarını söyleyen Çakırözer, şöyle konuştu:

CHP'li Belediye Başkanı Kazım Kurt: Bu karar, halkı cezalandırıyor CHP'li Belediye Başkanı Kazım Kurt: Bu karar, halkı cezalandırıyor

“Sunumunuzda: ‘Askeri fabrikalarımız bakım ve onarımı en iyi şekilde yaparlar, gurur vesilesidirler’ diyorsunuz. O zaman neden haklarını vermiyorsunuz bu emekçilerin? Onlar olmasa ne uçak uçar ne tank gider ne kadar gurur duysak azdır. Aylardır haykırıyorlar, yaptığı işe emeğini, yüreğini koyan bakım fabrikalarımızın işçilerinin sesini duyun. Geçinemediği için araba yıkayan mı, kuryelik, garsonluk yapan mı dersiniz? İstemeye istemeye ayrılıyor, yurt dışına özel sektöre gidiyor ya da erkenden emeklilik istiyorlar. Bu fabrikalardan ayrılan her emekçi, aslında yerli ve millî savunma sanayii iddiamıza vurulan bir darbedir. Bunu durdurmanın yolu o emekçilerin hakkını vermekten geçer. Onlara savunma sanayii desteği verilmeli, gelir vergisi adaletsizliği, toplu sözleşmelerden doğan eşitsizlik giderilmeli, kamu çerçeve protokolü ocak ayına çekilmelidir.”