Eskişehir-Bozüyük yoluna 50 milyon TL'lik yatırım yapılacak Eskişehir-Bozüyük yoluna 50 milyon TL'lik yatırım yapılacak

Bekir Bilgin, depremin olduğu sırada 26 yaşında olduğunu, eşinin ise 23 yaşında olduğunu ve 1,5 yıllık evli olduklarını belirtti. Deprem esnasında eşi Didem Seda Bilgin’in, ailesini ziyaret etmek için Hatay’a gittiğini ve ablasının evinde depreme yakalandığını söyleyen Bilgin, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:

“Eşim o gün ablasında kalmıştı. Ablasıyla birlikte enkazın altında kaldılar. En yakınlarımdan 8 kişiyi kaybettim. Tanıdığım insan sayısı çok fazlaydı; arkadaşlarımız, sevdiklerimiz, dostlarımız... Birçok kaybımız var.”

Deprem haberini alır almaz Trabzon’dan Hatay’a gittiğini ve burada enkaz çalışmalarına katıldığını belirten Bilgin, o anları şöyle anlattı:

“Trabzon İtfaiyesi'nden ilk ekip Adıyaman’a gidecekti, ancak ben tek başıma memleketime gitmeye karar verdim. Çünkü eşimden ve annemden haber alamıyordum. Annem çok şükür sağ ama aile bireylerimden ulaşamadığım birçok kişi vardı. 26’ncı saatte Hatay’a ulaştım. Şehir tamamen enkaza dönmüştü. Perşembe günü eşimin, baldızımın ve baldızımın 6 aylık bebeğinin cenazelerini çıkardık. Enkazdan birçok kişiyi çıkarmama rağmen eşimi bizzat göremedim, bana göstermediler. Çünkü bu, normal bir ölüm değildi. İnsanlar enkaz altında ezilerek hayatlarını kaybetti.”

“Hatay karış karış bildiğim bir şehir ama evimin yerini bulamadım”

Deprem sonrası Hatay’ın tanınmaz hale geldiğini dile getiren Bilgin, evinin yerini bulmakta dahi zorlandığını şu sözlerle ifade etti:

“Hatay, Antakya karış karış bildiğim bir yerdi ama ilk şehre girdiğimizde geceydi ve bildiğim adresi bulamadım. Her yer enkazdı, birçok binada yangın vardı. Mahalleler ve sokaklar birbirine karışmıştı. İlk gittiğimde evimin yerini yine az çok tahmin edebiliyordum ama geçen sene gittiğimde ancak tahminen bulabildim. Çünkü bina enkazları kaldırılmıştı. ‘Evim şuradaydı herhalde’ diyerek hareket ettim. Hatay, Antakya’nın birçok yeri tanınmaz halde. O kadar canlı bir şehirde yaşadığımızı biliyoruz ama şimdi inanılmaz bir yıkım var.”

“Hatay’da insanlar bir damla suya muhtaç kaldı”

Deprem sonrası yaşanan zorluklara dikkat çeken Bilgin, felaketin ilk günlerinde insanların içme suyu dahi bulamadığını anlattı:

“Türkiye’nin her yerinden deprem bölgelerine yardım gitti ama ilk günlerde herkes çok zor durumdaydı. Oradayken en çok duyduğum şey ‘Yiyecek önemli değil ama içecek suyumuz yok’ sözleriydi. En çok zoruma giden de bu oldu. Hatay, dünyanın mutfağı denilebilecek bir yer, herkesi doyurabilecek bir memleketti ama insanlar bir damla suya muhtaç kaldılar. Sağ olsunlar, vatandaşlar ve yardım kuruluşları destek oldu.”

“Deprem sonrası insanlara karşı hassasiyetim arttı”

Depremden sonra Eskişehir’e tayin isteyen Bekir Bilgin, burada ekibinin desteğiyle hayata tutunduğunu söyledi:

“Allah razı olsun, bana hep destek oldular. Ekibimden memnunum, çalışmaktan da memnunum. İşime sarılarak bir şeyleri atlatmaya çalışıyorum.”

Deprem sonrası insanlara karşı hassasiyetinin arttığını belirten Bilgin, yetkililere de önemli bir çağrıda bulundu:

“Yaşadığımız bütün bu olaylar gösteriyor ki ülkede hiçbir tedbir alınmıyor ve hiçbir acil afet programı yok. Buna acilen bir çözüm bulunması lazım, artık hiç kimsenin daha fazla canı yanmasın.”