Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) bilim insanları, insan dokularını ve organlarını taklit eden çip organlar üzerine yoğun çalışmalar yürütüyor. Bu yenilikçi teknolojinin geliştirilmesi, üniversitenin Hücresel Tedavi ve Kök Hücre Üretim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (ESTEM), ESTEM-MEMS ve Doku Mühendisliği Birimi sorumlusu olan Mühendislik Mimarlık Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Hüseyin Avcı’nın liderliğinde sürdürülüyor.

İnsan vücudunu taklit eden çip organ teknolojisi 

Doç. Dr. Hüseyin Avcı ve ekibi, ilaç geliştirme süresini kısaltmak, yan etkileri tespit etmek ve kişiye özel tedaviler oluşturmak amacıyla büyük bir adım atıyor. Hafıza kartı büyüklüğündeki çip organlar, canlı hücrelerle donatılıp, kana benzer bir sıvı ile beslenerek insan vücudundaki biyolojik ortama benzer bir dinamik sistem oluşturuyor.

Bu sistem, karaciğerin en küçük yapısal birimi olan hepatik sinüzoidün mikrokanallarla taklit edilmesine dayanıyor. Elektronik devrelerle çalıştırılan bu yapı, karaciğerin ilaçlara ve kimyasal maddelere verdiği tepkileri detaylı bir şekilde incelemeye olanak tanıyor. Küresel çapta yankı uyandıran bu teknoloji, Dünya Ekonomik Forumu tarafından 2016’da en iyi 10 yeni teknoloji arasında 6. sırada gösterildi.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nde yeni atamalar açıklandı Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nde yeni atamalar açıklandı

Ayrıca, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından Aralık 2022’de yürürlüğe giren Modernizasyon Yasası 2.0 sayesinde, klinik çalışmalar öncesinde hayvan deneyleri zorunluluğunun ortadan kalkabileceği belirtiliyor. Bu yöntem, klasik ilaç geliştirme sürecini hızlandırarak, maliyetleri ve hayvan deneylerine olan bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.

Hızlı, güvenilir ve ekonomik bir yöntem 

COVID-19 pandemisi, biyogüvenliğin savunma sanayisindeki önemini gözler önüne serdi. Pandemi gibi biyolojik ve kimyasal tehditler, sadece sağlık sektöründe değil, ekonomik ve toplumsal alanlarda da büyük etkiler yaratabilir. Bu kapsamda, çip organ teknolojisi, hızlı yanıt verebilen, güvenilir ve ekonomik bir alternatif olarak öne çıkıyor.

ABD’de pilot uygulama olarak kullanılıyor 

Doç. Dr. Hüseyin Avcı, ESOGÜ Haber’e yaptığı açıklamada, çalışmanın yalnızca ilaç geliştirme ile sınırlı olmadığını, kemoterapi ilaçları, takviye edici gıdalar ve kozmetik ürünlerin insan vücudundaki yan etkilerinin de incelenebildiğini belirtti.

Avcı "Bu cihazlar ABD’de 2024’ün Eylül ayında ilaca bağlı karaciğer hasarının test edilmesinde pilot uygulama olarak kullanılmaya başlandı. Ülkemizde de birçok kurumun desteğiyle çip organ çalışmaları hızlı bir şekilde artmaktadır. Bu cihazları sağlık sektörünün İHA'ları ve SİHA'ları olarak görüyorum. Küçük gözükmelerine rağmen ciddi ve önemli ölçüte veriler elde edebiliyoruz. Çip organların Avrupa’da, ülkemizde ve dünyanın farklı noktalarında kısa sürede yaygınlaşacağına inanıyorum." dedi.

Çip organ araştırmaları uluslararası ilgi görüyor 

ESOGÜ ekibinin yürüttüğü çalışmalar, uluslararası bilim dünyasında da yankı uyandırıyor. Son olarak, 2025 yılında yayınlanan Convenient rapid prototyping microphysiological niche for mimicking liver native basement membrane: Liver sinusoid on a chip başlıklı makale, karaciğer sinüzoidini çip ortamında oluşturma çalışmasına odaklanıyor.

Ayrıca, Advanced Materials Interfaces dergisinde kapak olarak yayınlanan Molecular Separation by Using Active and Passive Microfluidic Chip Designs: A Comprehensive Review başlıklı makale, çip laboratuvar yöntemlerini kapsamlı bir şekilde inceleyerek bu alandaki ilerlemeleri tartışıyor.

ESOGÜ’nün çip organ teknolojisindeki bu öncü rolü, gelecekte sağlık ve biyoteknoloji alanında devrim niteliğinde gelişmelerin kapısını aralayabilir.

Kaynak: eskisehirpostasi.com