Eskişehir, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşuna tanıklık eden önemli bir bölge olarak dikkat çekiyor. Osman Bey, 1298 yılında Eskişehir ve çevresini fethederek Osmanlı Devleti’nin temellerini burada atıldı. Ertuğrul Gazi’nin ardından beyliğin başına geçen Osman Bey, Eskişehir’i kardeşi Gündüzalp’in idaresine bıraktı. Bu dönemde Şeyh Edebali’nin kızı Malhatun ile evlenmesi, bölgenin manevi ve siyasi gücünü artırdı.

Ancak Eskişehir’in tarih sahnesindeki önemi sadece Osmanlı ile sınırlı değil. Sultanönü olarak bilinen bölge, 14. yüzyılda Karamanoğulları ile Osmanlılar arasında sık sık el değiştirdi. I. Murat döneminde Karamanoğulları ile yapılan mücadeleler sonucunda Sultanönü, 1363 yılında Osmanlı topraklarına katıldı. 1381 yılında Germiyan Beyi’nin kızı Devlet Hatun’un Şehzade Bayezid ile evlenmesiyle bölge, Osmanlı’nın kontrolünü daha da pekiştirdi.

1402’deki Ankara Savaşı’ndan sonra Timur’un Anadolu’daki beylikleri yeniden güçlendirme politikası kapsamında Sivrihisar bir süre Karamanoğulları’nın eline geçti. Ancak Yıldırım Bayezid’in ölümünün ardından bölge yeniden Osmanlı egemenliğine girdi.

Osmanlı döneminde Eskişehir, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman zamanında stratejik bir konum kazandı. 1831’de Hüdavendigar Eyaleti’ne bağlanan Eskişehir, 1925 yılında il statüsüne kavuşarak modern Türkiye’nin bir parçası oldu.

Eskişehir'e ne zaman gidilir? Eskişehir kışın gezilir mi? İşte Eskişehir planı yapanlar için rehber Eskişehir'e ne zaman gidilir? Eskişehir kışın gezilir mi? İşte Eskişehir planı yapanlar için rehber

Bu zengin tarih, Eskişehir’i bugün hâlâ bir kültür ve tarih merkezi olarak ön plana çıkarıyor.