Zeynep Avsan, 28 yıllık bir ebe ve bir kız evladı. Annesi Emetullah Hanım ile birlikte Eskişehir Valiliği'nin düzenlediği Kadın Sağlığı Eğitimi Projesi'ne katılmışlar. Proje sonrası bilinçlenen anne Emetullah Hanım, koltukaltında bir sertlik hissediyor ve durumu kızına bildiriyor. Yapılan tetkikler sonucu Emetullah Hanım'a meme kanseri teşhisi konuluyor. Erken yakalandığı için tedavisi başarılı oluyor ve kanserden kurtuluyor.
Bu noktada kızı Zeynep Hanım devreye giriyor. Annesinin yaşadıklarından ders çıkaran Zeynep Hanım, kendi kontrollerini de yaptırma kararı alıyor. Ne yazık ki onun da mamografi sonuçları iyi gelmiyor ve meme kanseri teşhisi konuluyor. Anne-kız 10 gün arayla ameliyat masasına yatıyorlar. Ameliyat sonrası tedavi süreçlerinde birbirlerine destek oluyorlar.
Bu hikayede beni en çok etkileyen, Emetullah Hanım'ın tavrı oldu. 66 yaşında kanser teşhisi alan bir anne, kemoterapi sırasında tüm zorluklara rağmen kızlarına moral vermeye çalışıyor. "Her zaman iyi olduğumu söyledim" diyor. Ne büyük bir annelik gücü ne yüce bir sevgi...
Bir de erken teşhisin önemi ortaya çıkıyor. Eğer bu eğitime katılmamış olsalardı, belki de hastalıklarını çok geç fark edeceklerdi. Dakikalar, saatler, günler ne kadar kıymetli kanser söz konusu olduğunda.
Bu anne-kızın yaşadıkları, hepimiz için bir ders niteliğinde. Düzenli kontrollerin, erken teşhisin, pozitif düşüncenin ve aile desteğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Onların hikayelerini okuyan tüm kadınların kendilerine önemli paylar çıkaracağına inanıyorum.
Zeynep Hanım ve Emetullah Hanım'ın şu anda sağlıkla hayatlarına devam ediyor olmaları, beni ziyadesiyle mutlu etti. Onların mücadeleci ruhları, birbirlerine olan sevgi ve destekleri örnek alınması gereken türden.
Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır. Annelik sevgisi de zorlukların üstesinden gelmeyi sağlar. Bu anne-kız, her ikisinin de en güzel örnekleri...