Türkiye’nin birçok bölgesi gibi Eskişehir de yenilenebilir enerji potansiyeli ile dikkat çeken bir şehir. Ancak son dönemde yaşanan gelişmeler, bu potansiyelin bürokrasi ve dengesizlikler yüzünden nasıl harcandığını acı bir şekilde gözler önüne seriyor. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Eskişehir Şubesi Başkan Yardımcısı Salih Eğerci’nin açıklamaları ve beraberinde getirdiği iddialar şehirdeki enerji politikalarının gerçek yüzünü bizlere gösterdi.

Enerji kartellerinin gölgesinde miyiz?

Eskişehir’de yapılması planlanan Güneş Enerjisi Santralleri (GES) için yeterli kapasite sağlanamamış durumda. Eğerci, çok uluslu enerji şirketlerinin şehri adeta parselleyerek, yerel sanayici ve kamu kurumlarının yenilenebilir enerji yatırımlarını bürokratik işlemlerle engellediğini belirtiyor. Bu, sadece enerji politikalarının dengesizliğini değil, aynı zamanda yerel ekonomiye ve çevreye yönelik büyük bir tehdidi de işaret ediyor.

Bürokratik engeller ve adaletsiz kapasite dağılımı

Kapalı kapılar ardında alındığı iddia edilen kararlarla, Eskişehir’deki GES projelerine ayrılan kapasitelerde büyük dengesizlikler yaşanıyor. Eğerci’nin de vurguladığı gibi, Nisan ayı için dağıtım seviyesinde sadece 11,01 MWe kapasite kaldığı duyurulmuş. Bir önceki ayın verileri ile karşılaştırıldığında, ortadan kaybolan 12 MWe’lik kapasite akıllarda soru işaretleri bırakıyor. Bu durum, şeffaflıktan uzak ve adaletsiz uygulamaların bir sonucu görüşünü ortaya çıkarıyor.

Köklü değişiklik talepleri

Eğerci’nin yeniden kamusallık çağrısı, aslında enerji politikalarındaki kronik sorunların çözümü için bir zorunluluk haline geldi. Elektrik iletim hizmetinin tekel niteliğinde bir kamu hizmeti olduğunu kabul etmek ve TEİAŞ’ın özelleştirme kapsamından çıkarılması, enerji politikalarında köklü değişiklikler yapılması gerektiğini gösteriyor. Bu durum da Eğerci tarafından dile getiriliyor.

Yerel ekonomiye büyük katkı sağlar

Yenilenebilir enerji yatırımlarının teşvik edilmesi gerektiğini belirten Eğerci, sanayici ve vatandaşların kooperatifler aracılığıyla enerji üretim tesisleri kurmalarının önemini vurguluyor. Bu tür kooperatiflerin teşvik edilmesi, sadece enerji bağımsızlığını artırmakla kalmaz, aynı zamanda yerel ekonomiye de büyük katkı sağlar. Ucuz ve kaliteli enerjiye erişimi güvence altına almak, enerji politikalarının temel hedeflerinden biri olmalıdır.

Gündeme getirilen kriz derin sorunları ortaya çıkardı

Eskişehir’deki GES kapasite krizi, Türkiye’nin enerji politikalarındaki derin sorunları gözler önüne seriyor. Bürokratik engeller ve dengesizlikler ortadan kaldırılmadıkça, Eskişehir gibi şehirler potansiyellerini tam anlamıyla kullanamayacak ve enerji bağımsızlığına ulaşmak zor olacaktır. Yeniden kamusallık çağrısı, enerji politikalarında acilen reform yapılması gerektiğini vurguluyor. Yenilenebilir enerji seferberliği ve kooperatifler aracılığıyla enerji üretiminin teşvik edilmesi, sürdürülebilir bir enerji geleceği için atılması gereken önemli adım olarak görülüyor.

Enerji politikalarındaki bu dengesizlikler ve bürokratik engeller ortadan kaldırılmadıkça, sadece Eskişehir değil, tüm Türkiye bu kayıpların bedelini ödemeye devam edecek.